Lipoinjection ya da yağ transferi adlarıyla da bilinen yağ enjeksiyonu, ilgili bölgeye hacim kazandırmak amacıyla yapılan estetik cerrahi işlemidir. Değişkenlik göstermekle birlikte genel olarak denilebilir ki yağ enjeksiyonu yöntemiyle sorunlu bölgeye enjekte edilen yağların 3’te 1’inden fazlası kalıcı hâle gelir. Bu dönemden sonra bölge esas şeklini alır ve yağlar yaşıyorsa herhangi bir gerileme olması beklenmez. Kalıcılığı artırmak ya da ihtiyacı eksiksiz karşılamak adına aktarılan yağ miktarını artırmak yerine işlemin zaman içerisinde tekrarlanması tercih edilir.
Yağ enjeksiyonunun başarı oranı, işlemin yapıldığı bölge, cerrahi aletlerin özellikleri, aktarılacak yağın nereden alındığı gibi çeşitli kriterlere göre değişkenlik gösterir. Bununla birlikte genel olarak denilebilir ki hareketli bölgelere yapılan yağ aktarımı, hareketsiz bölgelere yapılan yağ aktarımından daha az başarıyla sonuçlanır.
Lipoinjection’ın öne çıkan en belirgin özelliği, sağlıklı ve güvenilir olmasıdır. Bu özellik, sorunlu bölgeye enjekte edilen yağın, yine hastanın kendi vücudundan alınmasından kaynaklanır. Bir diğer deyişle vücuda yabancı bir madde enjekte edilmediğinden muhtemel operasyon riskleri en aza iner. Bu avantajının yanı sıra yağ enjeksiyonu, diğer tüm cerrahi işlemler gibi genel risklere açıktır.
Yağ Enjeksiyonu Nasıl Yapılır?
Yağ enjeksiyonu sürecinin ilk etabı, hastanın vücudundan kanüller ile yağ toplanmasıdır. Yağlar yaygın olarak karın bölgesi ya da popodan alınmakla birlikte vücudun herhangi bir bölgesinden de toplanabilir. Yağın bölgesel yağlanma olan yerlerden toplanması, işlemle birlikte maksimum fayda sağlanmasına katkıda bulunur.
Parçalanmadan ve tercihen saf hâliyle toplanan yağlar, daha sonra laboratuvar ortamında yıkama, santrifuj vb. işlemlerden geçirilerek sorun yaşanan bölgeye enjekte edilebilecek özelliğe büründürülür. İşlenen yağlar daha sonra uygun bir enjektöre çekilerek sorunlu bölgeye, cilt altına aktarılır. Aktarma işlemi için kesiye ihtiyaç duyulmadığından tedavi bölgesinde ileride iz kalması söz konusu olmaz.
Yaklaşık yarım saat ila 1,5 saat aralığında süren klasik yağ enjeksiyonu işleminde yaygın olarak lokal ya da sedasyon anestezi kullanımı tercih edilir ancak kimi özel durumlarda (örneğin farklı bir cerrahi işlem uygulanırken) hasta genel anestezi altındayken de işlem gerçekleştirilebilir.
Yağ aktarılmasına ihtiyaç duyan bölge yüzse (alın, göz çevresi, kaş arası, dudak üstü vb.) klasik yağ enjeksiyonu yerine mikro yağ enjeksiyonu tercih edilir. Bu işlemde süreç klasik yağ aktarımı süreciyle benzer olsa da başka bölgeden alınan yağlar, küçük bir iğneden geçebilecek incelikte elde edilir. Enjekte edilen yağ miktarı da klasik yağ enjeksiyonuna görece çok daha az olur.
Yağ Enjeksiyonu Hangi Bölgelere Yapılır?
Yağ enjeksiyonu, yaşlanmaya, ani kilo değişimlerine vb. sebeplere bağlı olarak deride ortaya çıkan hacimsizlik, kırışıklık, sarkıklık, yaşlı görünüm gibi belirtilerin bertaraf edilmesi amacıyla gerçekleştirilir. Bu belirtiler, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabildiğinden yağ enjeksiyonu hangi bölgelere yapılır, sorusunun tek bir yanıtı yoktur.
Sağlıklı bir teknik olması ve sorunlu bölgenin doğal bir görünüme kavuşmasını sağladığından estetik cerrahların yaygın olarak uyguladıkları yağ enjeksiyonu; yüz, göz altı, yanak, elmacık kemiği, çene, dudak, bacak, göğüs, karın, vajina, penis, popo gibi hemen hemen her bölgeye uygulanabilir.
Uygulanma amacı,
- Yüzde: Yaşlanmaya bağlı kırışıklık vb. belirtileri ortadan kaldırmaktır.
- Göz altlarında: Mevcut torbaları gidermektir.
- Yanaklarda: Dolgunluk sağlayarak estetik bir görünüm elde etmektir.
- Elmacık kemiklerinde: Kemiği birleştirmektir.
- Çenede: Dolgunluk sağlayarak şekil bozukluklarını gidermektir.
- Dudakta: Dolgunluk sağlamaktır.
- Bacaklarda: Eksiklikleri ve eğrilikleri düzeltmektir.
- Göğüslerde: Dolgunluk kazandırarak büyütmektir.
- Karında: Kaslı bir görünüm elde etmektir.
- Vajinada: Estetik bir görünüm sağlamaktır.
- Peniste: Kalınlaştırmak ile boyu uzatmaktır.
- Popoda: Dolgunluk kazandırarak belirgin hâle getirmektir.
Yağ enjeksiyonu, anıldığı üzere farklı bölgelere yapılabiliyor olmasına karşın, kimi bölgelerde daha etkilidir. Örneğin yanaklara yapılan uygulama ile bacaklara kıyasla daha iyi sonuçlar alınabilinmektedir. Genel olarak denilebilir ki kilolu olmayan ya da sorunlu bölgesinde yağ oranı az olan kişilerde ve hem yüzeydeki hem de derindeki çizgileri doldurmada yağ enjeksiyonu ile olumlu sonuçlara ulaşılmaktadır.
Yağ Enjeksiyonu Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yağ enjeksiyonu yaptırmak isteyenler öncelikle bu işte deneyimli bir hekimle ön görüşme yapmalıdır. İşlemin gerçekleştirilebilmesi için uygun bir aday olunup olunmadığı, bu görüşme kapsamında yapılacak değerlendirmede belirlenir. Görüşmede yağ dokusunun varlığının yanı sıra geçirilen rahatsızlıklar, hastalıklar, kullanılan ilaçlar da alınacak kararı etkiler. Vücudunda işlemde kullanılabilecek yeterli yağ dokusu bulunan ve operasyona uygun görülen hastalar için bir sonraki adıma, yağ toplanmasına geçilebilir. Şayet yeterli yağ dokusu mevcut değilse sorunun estetik cerrahiyle giderilmesi için farklı teknikler kullanılması (implant gibi) gündeme gelebilir. Yağ aktarımına uygun görülen hastaların, işlemin yapılacağı günden en az on gün önce kan sulandırıcı ilaçlar kullanmayı kesmesi önemlidir.
Yağ Enjeksiyonu Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Anıldığı gibi yağ enjeksiyonu işlemi, kısa sürede tamamlanır. Operasyonun ardından hasta servise alınarak müşahede altında tutulur, ilgili bölgeye belirli aralıklarla soğuk kompres uygulanır ve herhangi bir sorun yoksa hasta aynı gün içerisinde taburcu edilebilir. Hastanın taburcu olduktan sonra ilk birkaç gün dinlenmesi faydalıdır.
Enjekte edilmiş yağın miktarına göre süresi uzayabilmekle birlikte (örneğin dudak bölgesinde şişlik fazla miktarda olabilir ve uzun süre hafiflemeyebilir.) bölgede ilk birkaç gün şişlik, kızarıklık, hafif de olsa morluk görülmesi olağandır. Bu şişliklerin bir hafta-on gün içerisinde inmesi beklenir. 4’üncü günden itibaren şişliklerin giderilmesi amacıyla bölgeye fazla baskı uygulamadan masaj yapılabilir ancak sıcaktan ve buhar banyolarından uzak durulmalıdır. Bu dönemde ayrıca, işlem bölgesinde ağrı da ortaya çıkabilir. Hekimin önereceği ağrı kesicilerle bu belirtilerin ortadan kaldırılması mümkündür. Ayrıca, hekim olası bir enfeksiyon riskine karşı antibiyotik kullanımını salık vermişse ilaçlar tam zamanında alınmalıdır.
Yağ Enjeksiyonu Ankara
Hastanın tedavi bölgesini darbelerden koruması da bir hayli önemlidir. Darbe, söz konusu dokular bölgeye yeni enjekte edildiğinden şiddetli acı duyulmasına yol açabilir. Hastaların, operasyondan birkaç gün sonra yıkanmasında, ilgili bölgeye nemlendirici kremler tatbik etmesinde ve enjeksiyon yerlerine konan bantları çıkarmasında sakınca yoktur.
Herhangi bir komplikasyon oluşmaması için hastalar iyileşme döneminde sağlıklı (Tuz tüketmekten kaçınmak gerekir.) ve düzenli beslenmeye, tütün ve alkol kullanımından uzak durmaya dikkat etmelidir. Bu dönemde önerilenden fazla olmamak kaydıyla bitki çayı tüketilmesi tavsiye edilir.
Yağ enjeksiyonu ile ilgili aklınıza takılan soruları Ankara’da bulunan kliniğim ile irtibata geçerek öğrenebilirsiniz.